13 Nisan 2010 Salı

Bademcik

Ağız boşluğunun arka bölümünün iki kenarında yer alan ve bademcik­leri meydana geti­ren badem boyu­tundaki dokulardır. Bademcik dokusunun görevi henüz tam olarak bilinmemektedir. Eski­den şişen ve iltihap yapan bademcik­ler hemen alınırdı. Tıp İlerledikçe bademciğin önemi de anlaşılmıştır. Bugün hekimler, bademciğin alın­maması gerektiğini söylemektedir. Ancak bademcikler hastalandıkların­da gerektiği gibi tedavi edilmezse, ortakulak ve böbrek iltihabı, roma­tizma ve kalp gibi hastalıklara sebep olabilir.
Tedavisi:
* Bir su bardağı limon suyuna bir tatlı kaşığı tuz konur, eritilir. Bu­nunla 4 saat ara ile beş dakika garga­ra yapılır.
* Birkaç yaprak karalahana kaynar suya sokulup çıkarılır. Daha sonra bu yapraklar zeytinyağı ile silinmiş boğaza sarılır.
* Bir cezve suya 2 – 3 adet karala­hana yaprağı konur, pişirilir, sonra süzülür. Bu su ile günde 3-4 defa gargara yapılır.
Udu Hindi kökleri toz haline getirildikten sonra bademcikler üze­rine üflenir. Ayrıca 100 udu Hindi konulduktan sonra kay­natılır. Normal sıcaklığa gelince gar­gara yapılır, ayrıca günde 3 – 4 fin­can içilir.
10 gr. papatya, 100 dakika kaynatılır. İçine limon kılarak günde 4 5 defa 4 daki­ka gargara yapılır.
20 gr. hatmi çiçeği yaprağı, 200 cc. suya atılarak beş dakika kısık alevde kaynatılır. Bu karışımla dört saatte bir, beş dakika gargara yapılır.Erik yapraklan lapa haline gele­ne kadar suda kaynatılır, sonra bo­ğaza sanlır. Bir kısım yaprak da suda kaynatılır, sonra süzülür, bu suyla da gargara yapılır.* Kaynamakta olan 100 cc. suya, 10 gr. nar kabuğu ve çiçeği konula­rak, beş dakika kadar kaynatılır. Günde 3 – 4 defa gargara yapılır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder