Kadının başlıca üreme bezi olan yumurtalıkların da testis gibi 2 türlü fonksiyonu vardır. Yumurtalık bir yandan yumurtacığı meydana getirip olgunlaştırarak kuşağın sürekliliğini sağlar, öte yandan ise cinsel hormonları hazırlayan ve kana veren bir iç salgı organı görevini üzerine almıştır. Kadında cinsel hormonlar 2 çeşittir. Bunlardan birisi ana cinsel hormondur. Vücutça ve ruhça dişilik karakterlerini sağlar. İkincil seks karakterlerinin gelişmesinde yardımcı olur. Yumurtalıkları çıkarılan hayvanlarda rahmin küçüldüğü, cinsel faaliyetin durduğu ve vücudun yağ bağladığı görülür. Hayvana yumurtalık parçaları aşılanır ya da yumurtalık hormonu verilirse bütün bu belirtiler kaybolur.
Yumurtalık ikinci bir hormon daha salgılar. Her ay yumurtacığın yumurtalıktan ayrılmasıyla onun yerinde bir sarı cisim oluşur. Bu sarı cisimden de gebeliğin sürekli olmasını sağlayan bir hormon salgılanmaktadır.
Yumurtalıkların hormonal fonksiyonları, bunlar çıkarıldıktan sonra görülen özel bazı belirtilerle anlaşılır. Birçok deney hayvanı ve gene çeşitli nedenlerle insanlarda yapılan yumurtalıkları çıkarma, kısırlaştırma ameliyatlarından alınan sonuçlar, erkeklerde yapılan kısırlaştırmaya benzerlik gösterir. Böyle durumlarda dişi deney hayvanlarında da üreme organları, ikincil seks karakterleri geriler. Yavru hayvanlarda ve kız çocuklarında yapılan ameliyatlardan sonra rahmin ve vaginanm gelişemediği, memelerin büyümediği, koltuk altı ve kasıktaki kıllanmanın azaldığı, leğen kemiğinin kadınlara özgü bir şekilde genişlemediği, âdetlerin başlamadığı görülür. Bunlarda cinsel iştah zayıftır ve haremağalarmda olduğu gibi kemiklerde aşırı derecede uzama olmaktadır. Bu nedenle kızlar ince uzun tipte ve yapılıştadır. Yavru yapma yetenekleri yoktur ve tamamen kısırdırlar. Bunlara hormon yokluğunu giderme amacıyla yapılan hormon nakilleri belirli bir zaman için etkisini gösterir. Böylece kısa zamanda cinsel istek düzene girmekte ama, yerleştirilen yumurtalığın bozulup dejenere olmasıyla gene eski durum ortaya çıkmaktadır.
Hadım edilmiş erkek deney hayvanlarına yapılan yumurtalık nakillerinde dişiliğe özgü belirtiler meydana gelir. Örneğin erkek kobaylarda memelerin geliştiği, yağlanma olduğu, ruhsal yönden de tıpkı dişiler gibi yavrularına baktıkları görülür. Horozlarda ibik ve kulak altındaki oluşumlar küçülür, kuyruk tüyleri dökülür, tüyler parlaklığını kaybeder ve gene horozların ötmesi kesilir.
Yumurtalık hormonlarının ya da bunların salgılanmasını uyararı hipofiz bezi hormonlarının yetersiz olduğu bazı hastalıklar vardır. Bu gibi durumlar genç yaşlarda olursa üreme organları büyümez, göğüsler küçülür kalır, koltuk altı ve kasıkta kıllanma olmaz. Gene bu hastalarda kalçalar dardır ve âdetler belirli yaşa gelindiği halde başlamamıştır. Bunlarda çocuk yapma yeteneği yoktur ve sonuç olarak ortaya uzun kol ve bacaklı, zayıf yapılı genç kızlar çıkar.
Gelişmiş insanlarda yumurtalığın yeterli çalışmaması ise âdetlerin düzenini kaybetmesi ve arada sırada olmaması şeklinde kendini belli eder.
Bir de tam tersine, yumurtalığın aşırı çalışması durumları vardır. Buna daha çok bazı yumurtalık urları ve kistlerinde rastlanır. Burada aşırı çalışma adı altında hormonların zamanından önce çok miktarda salgılanarak kana verilmeye başlanmasıyla birlikte olan bir erken olgunlaşma tablosu söz konusudur. Cinsel organların erkenden olgunlaştığı, rahmin genişlediği, memelerin büyüdüğü görülür. Gene koltuk altı ve kasık bölgelerindeki kıllar zamansız olarak artar. Uzun kemikler çabuk kireçlendiğinden boy kısa kalır. Çocuk küçük yaşta olgun bir kadın şeklini alır. Âdetler çabuk başlar ve cinsel istek çoktur. Bu nedenle anormal gebeliklere bile rastlamak mümkündür. Yumurtalık faaliyetinin aşırı olduğu 6,5 yaşında bir çocukta gebelik görüldüğü bildirilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder